İskandinav (Nurs yahut Cermen olarak da bilinir) mitolojisinde Tanrıların babası Odin ve eşi Frigg’in oğlu Balder (Baldur, Baldr) iyiliği, saflığı, dayanıklılığı, gücü, erdemleri ile canlı cansız her şey ve herkes tarafından sevilen, değer gören bir tanrıydı; Loki hariç.
Bu iyilikle yücelmiş karakterinin yanı sıra yakışıklı bir yüze sahipti; adeta parıldıyordu bedeni. Bir gece, rüyasında öldüğünü ve ölüler diyarı olan Niflheimde Hell ( İskandinav mtolojisinde ölüler diyarının tanrıçası) ile birlikte olduğunu gördü.
Bunu tanrılara anlattığında herkes tanrıların en iyisi, en şefkatlisi Balder’in ölebileceği gerçeği ile dehşete kapıldı. Kargaşanın sonunda Tanrılar, onun hayatını tehlikeye atabilecek her ne varsa ortadan kaldırmaya karar verdiler.
Bu karar sonucu Frigg, sevgili oğlunun başına bir şey gelmesin diye Dünya’yı baştan sona dolaştı. Tehlikeli olabilecek her ne varsa: dağlar,ağaçlar, metaller, tahtalar, kıvılcımlar, toprak, su… her şey ile tek tek konuşup Balder’e zarar vermeyeceklerine dair kutsal yemini ettirdi.
Frigg’in sesini duyan her madde, tanrıçanın isteğine boyun eğdi ki zaten hepsi Balder’i çok seviyordu. Bunun üzerine Frigg, artık oğlunu tehtit eden birşey kalmadığı müjdesini verdi tanrılara ve o akşam, büyük bir kutlama yapıldı.
Altın haleler ile ışıldayan Balder’e ellerine geçeni atıyor, ona zarar vermediğini gördüklerinde ise kahkalar eşliğinde içiyorlardı içkilerini. Tam bir şenlik, eğlence havası hakimdi Tanrılar salonunda.
Loki ise, Blader’e olan bu ilgiyi kıskanıyordu. Onun sahip olduğu mertikleri, dayanıklılığını ve yüceliğini kıskanmasının yanı sıra diğer tanrılarca bu kadar sevilmesini de kaldıramıyordu. Aklındaki tilkiler en sonunda bir karara vardı. Yaşlı bir kadın kılığında Frigg’i ziyaret ederek ağzını aradı Loki. Balder’den ve onun yüceliğnden söz edip, başına birşey gelmesinden dolayı çok endişelendiğini söyledi ve ekledi : ” Gerçekten ona zarar verebilecek her şey, kutsal yemin’i etti mi?”
Frigg cevapladı “Aslında Ökse otunu es geçtim ama o zaten zararsız. Blader’a zarar veremez.”
Duymak istediğini duyduktan sonra Loki, Frigg’in yanından ayrıldı. Asgardın tenhasında yetişen bir ökse otunu kopararak , köklerini sivriltip bir ok yaptı. Oku cebine koydu ve kutlamanın yapıldığı salona yöneldi.
Balder’in kardeşi kör Hoder hariç bütün Tnarılar, artık hiçbir şeyin zarar veremediği Balder’e metaller, keskin bıçaklar ve kılıçlar atarak eğleniyordu. Loki kalabalığın arasında yavaşça Hoder’in yanına gitti ve Balder ‘i onurlandırmayan tek kişi olan Hoder için üzgün hissettiğini,eğer isterse onun gözü olabileceğini, kendi kolları ile metali atması gereken yönü gösterebileceğini söyledi.
Hoder bu teklifi heyecan ile kabul ettiğinde Loki, cebinden çıkardığı Ökse otunu verdi ona. Hoder’in fırlattığı ok, sevgili Balder’in tam kalbine saplandığında, eğlence alanı bir anda Hell’in kollarına düşen iyi tanrının ölümü ile karanlığa bulandı.
Tanrılar dehşet içindeyken, Hoder’in yanından sıvışmaya çalışan Lokiyi gördüklerinde suçlunun kim olduğunu hemen anlamışlardı. En dayanıklı, en iyi tanrıyı, göze değmeyen, zararsız bir ökse otu göndermişti ölüler diyarına. Frigg, onu küçük gördüğünden, yemin almak için yanına bile gitmemişti Ökse otu’nun.
Balder’in karısı üzüntüsünden oracıkta can verdiğinde tanrılar onu da sevgilisi Balder’ın yanına yerleştirdiler ve yüreklerindeki üzüntü seli gibi taşkın dalgalara bıraktılar alevler içindeki gemiyi, Niflheim’in yolunu bulsun diye.
Loki’nin daha önceki fenalıklarının ardından yaptığı bu son kötülük, tanrıların sabrını taşırdı. Onu enbilinmez dağdaki en derin, en karanlık, en soğuk mağaraya götürdüler ve üç devasa kayaya bağladılar kendi bağırsakları ile.
Tepesine de zehirli bir yılan bıraktılar. Yılanın zehri Loki’nin bedenine akmaya başladı yavaşça ve her zehirli damlada Loki öyle bir acı çekti ki dünyada sarsıntılar meydana geldi.
Lokinin sevgi dolu karısı ise ona bu cezada eşlik etmeye başladı. küçükçe bir tas ile yılanın zehrinin kocasının vücuduna değmesini engellemeye çalıştı fakat tas dolup da zehir Loki ile buluşunca, acı kaldığı yerden devam etti bedeni kavurmaya ta ki Ragnarok’a kadar.
(Dikkat, Wikings izleyicileri için spoiler olabilir.)
Bu olay, Wikings dizinde, Floki karakterine verilen cezaya da ilham olmuştur. Tabi Floki’nin kafasına damlayan şey suydu, teninin yakan zehir değil 🙂
Kaynaklar:
https://thevikingdragon.com/blogs/news/the-death-of-balder
http://www.zargana.org/2016/11/balder-olumu.html
Olayın geçtiği Wikings bölümünü izlemek isteyenler için –>
ttps://dizilla.com/vikings-4-sezon-2-bolum/
Çok güzel ve kültürlendirici bir içerik olmuş 😊
Böyle düşünmenize sevindim:)